7 Ocak 2015 Çarşamba

Garip


          Hiç geçmez sandığın ne varsa geçtiğini görüyorsun ve hala hiç olmaz sandığın şeylerin varlığı korkutuyor seni. Garip.

          Aynı anda aynı şiddetle isteyebiliyorsun birden fazla şeyi ve seçim yapamamak pahasına ikisinden de mahrum kalmayı gözün görmeyecek kadar çok istiyorsun hem de. Garip.

          Yüreğin buruk, mantığın son vedasını yapmış hala bir umut ardına bakarken olmaz işler içinde sırıtıyor suratın. Dört mevsim mümkün aynı anda bedende. Garip.

          Kimseyle konuşamadığın kadar çok konuşuyorsun kendinle ve hala daha kendine yüksek sesle söyleyemediğin şeyler var. Cidden garip.

           Kurtulamayacağını bildiğin şeylerle mücadele etmek ve kurtulman mümkün şeyleri elde tutma çabası insan olmanın gereği sanki. Garip.

          Yaşadığın an'ların hatırladıklarından ibaret olması ve başkasına göre varlığının onun hatırladıkları kadar olması. Pek ala garip.

          Aklından silemediklerini sözcüklerine hapsetmen ve rahatlayarak beynini dinlendirmen. Uzun süreli bellek mesela diyorum. Garip.

          Ya bilinç dışı yaşantıların. Sen uyurken sana yaşatılanlardan istesen de istemesen de etkilenmen ve ne olduğunu asla bilmemen. Garip.

          Ve sonunda istediğin şeyin olmadığı yolda bunu bilerek acı acı ilerlemen gerçek. En gerçek.